Her pazar gittiğimiz balıkçıya gittik.
Garsonla aramızda geçen muhabbet:
- Hamsi var mı? (Ben)
- Yok (Garson)
- Ben mezgit istiyorum (Nil, hepimiz bakakaldık)
- Ben Palamut alayım o zaman (Ben)
- Ben mezgit istiyorum (Nil, garantilemek istiyor)
Kalamar da geldi. Bizimki istiyor ama Kalamarın adını bilmiyor.
- Yumuşak mezgit istiyorum (Kalamar; çıtır mezgit, mezgitin ta kendisi)
Yemek bitti, Fatih'le konuşuyoruz, peynir tatlısı mı yiyelim, helva mı. O arada garson geldi, masayı topluyor. Bizimki babasına sesleniyor:
- Söyle ona (garsonu gösteriyor) helva getirsin!
Vay küçük tiki seni.
Bir başka günden Hamsili bir kare:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder